Covid19 Tedavisi
Covid19 hastalığına özgül bir tedavi henüz yoktur. Halen uygulanmakta olan tedaviler virüsün kendisine yönelik olabileceği gibi, çoğunlukla hastalığın hafif geçirilmesine yönelik, semptomatik tedavilerdir.
Antiviral ilaçlar: önceden viral hastalıklarda kullanılmış olan bazı ilaçlar Covid19 hastalığında da uygulanmaktadır. Bunlar favipiravir, remdesivir gibi antiviral ilaçlardır. Ülkemizde de üretilen favipiravir halen en çok kullanılan antiviral ajandır. İlacın dozu ilk gün günde iki kez 8’er tablet, daha sonra günde 3’er tablet şeklindedir. Bu doz bazılarının gözünü korkutmakta, bu kadar çok alınan ilacın yan etkileri olabileceği düşünülmektedir. Halbuki ilaçlar çeşitli formlar ve gramajlarda üretilmekte, değişik hastalıklarda değişik dozların uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle bu ilacın bu şekilde kullanılmasının herhangi olumsuz bir tarafı yoktur ve yan etkileri çok az olan bir ilaçtır. Son olarak molnupiravir isimli antiviral bir ilacın koronavirüsü 24 saat içinde etkisiz hale getirdiğine dair araştırma sonuçları yayınlanmaya başlansa da, bu ilacın günlük kullanıma girmesi için veriler henüz yeterli değildir.
Kan sulandırıcı ilaçların kullanımı: Covid19 ‘da oluşan sistemik bulguların büyük kısmının damarlarda gelişen pıhtılaşmadan kaynaklandığı artık kabul gören bir görüştür. Bu nedenle bu bulgular daha oluşmadan, gerekli hastalarda, yani pıhtılaşmaya yatkın olduğu düşünülen hastalarda kan sulandırıcı ilaçların verilmesi kabul edilen bir tedavi biçimidir. Hangi hastaya kan sulandırıcı başlanması gerekliliği konusu da D-dimer adlı test sonucuna göre kararlaştırılmaktadır. Verilen ilaçlar genellikle düşük molekül ağırlıklı heparin olarak adlandırılan ve cilt altına uygulanan kan sulandırıcı iğnelerdir. Bu ilaçların aynı zamanda virüsün hücre içine girişini de bir derece engellediği düşünülmekte, o nedenle ağızdan alınan kan sulandırıcı değil de bu iğneler gerekli durumlarda tedaviye eklenmektedir. Süre 10-14 gündür ve D-dimer sonucuna göre gerekirse uzatılabilir.
Ayrıca, zatürre olması durumunda zatürreye yönelik tedaviler, diğer organ tutulumlarında da o organa yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Gerektiğinde eşlik eden bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotikler kullanılır. Solunum zorluğunun derecesine göre burundan oksijen verilmesi, yüksek akım oksijen verilmesi, hastanın pozisyonunun ayarlanması (yüzüstü yatırılma gibi) ve gerektiğinde de solunum makinesine bağlanması işlemleri uygulanabilir. Hastanın yaşı ve ek hastalıkları yanında hastalığın ağrılık dercesine göre evde bakım, hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatış yapılabilir.
Plazma tedavisi ise, Covid19 geçiren hastalardan alınan plazma ile tedavidir. Yararı kanıtlanmış bir tedavi biçimi değildir, plazma ile hastalığı geçirmiş bir kişinin oluşturduğu antikorların hastaya aktarılması, yani pasif bağışıklama esasına dayanır.
Diğer ilaçlardan özellikle pandeminin başlangıcında ülkemizde de sıkça kullanılan hidroksiklorokin adlı sıtma ilacının kalpte oluşturduğu yan etkiler bakımından yarardan çok zarar verdiği tüm dünyada kabul görmüş ve artık kullanılmamaktadır. Ülkemizde halen tedavide uygulanabilmektedir. Özellikle kalp hastalığı olanlarda kullanımına dikkat edilmelidir.
Steroid tedavisi akciğer tutulumu olan bazı durumlarda başlanmakta ve etkisi, sitokin fırtınası denilen kişinin kendi immün sisteminin kendine dönük yıkım yapmasını önleme esasına dayanmaktadır.
Monoklonal antikor tedavileri, virüsü etkisiz hale getirmeye yarayan antikorların verilmesidir. Halen kullanılmaktadır, kanıtlanmış etkisi bilinmemektedir.
Tüm dünyada halen Covid19 hastalığının etkeni SARS-Cov2 virüsüne karşı çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Vücudun bağışıklık sistemini sağlam tutmak üzere, iyi ve dengeli beslenme, vitaminlerin besinlerle alınması ve yeterli su ve sıvı alınması önerilmektedir. Bunların yanında, destek tedavisi olarak C vitamini, D vitamini ve çinko alımını önerenler de bulunmaktadır. D vitamini düzeyleri normal olan kişilerde hastalığın oluşmadığı ya da hafif geçtiği yönünde yayınlar vardır, ancak kanıtlanmış bilgiler yoktur. Bu nedenle, kişinin D vitamini düzeyini ve diğer kan değerlerini hasta olmadan kontrol ettirmesi ve eksikliklerin yerine konması hastalıkla baş etme gücünü artıracaktır.