Covid19 Aşıları, Etkileri, Yan etkileri
Pandemi nasıl ortadan kalkar?
Bir pandeminin sonlanması için hastalığın yayılma hızının çok yavaşlaması veya ortadan kaybolması gerekir. Bu da üç şekilde elde edilebilir. Birincisi, hastalığın toplumda çok kişi tarafından geçirilmesi ve bağışıklık oluşması (sürü bağışıklığı). Bunun için toplumun en az %60’ının virüs ile enfekte olması gerekir ki bu yıllar alabilir. İkincisi virüsün mutasyona uğrayıp yayılma özelliğini değiştirmesi, kaybetmesi veya yavaş yayılma şeklinde değişmesidir. Zamanla virüsün yapısında değişiklik olabilmektedir. Bu her zaman yayılmasının azalması anlamına gelmeyip, halen dünyada birçok yerde ortaya çıkan (İngiltere, Güney Afrika gibi) değişik mutasyonlar gibi, eskisinden daha hızlı yayılım da gösterebilmektedir. Son olarak aşı ile insanların bağışık hale gelmesiyle pandemi bitebilir. Bunun için de, yine toplumun en az %60’ının aşılanması gerekmektedir. Bu söz edilen yöntemlerden en hızlı, en etkili ve insana en az zararlı olan aşılanma ile pandeminin bitirilmesidir (virüsün yayılmasının durmasını sağlayacak tüm dünyada birden ortaya çıkacak, gerçekleşmesi çok ender ve şansa bağlı sürpriz mutasyonlardan sonra en etkili yöntem). Ayrıca, tabi ki virüse karşı etkili tedavi (ya da önleyici tedavi) bulunduğunda bu yöntemlere gerek de kalmayabilir ancak henüz tam etkili bir tedavi bulunmamaktadır.
Aşı üretiminde aşamalar: Covid19 hastalığına karşı aşı üretimi, hastalığın bulunması ve ortaya konulmasından itibaren başlamıştır. Ülkemiz de dahil olmak üzere, birçok ülkede, birçok aşı üretilmeye çalışılmaktadır. Bu aşıların toplu üretimine geçilmeden önce, ilaçlarda olduğu gibi, bulunan aşının faz 1, faz 2 ve faz 3 denilen çalışmalarının yapılması ve çok sayıda insan üzerinde de uygulanmasını gerektiren faz 3 çalışmalarının bitmesinden sonra toplumda uygulanması gerekmektedir. Bundan önce de, hem Dünya Sağlık Örgütü, hem de ülkelerin kendi sağlık denetleme kurulları tarafından onaylanmaları gerekmektedir.
Aşının tarihçesi: İlk aşı çiçek hastalığına karşı üretilmiştir. Çin’de MÖ 200 yılında çiçek aşısı üretildiği bildirilmektedir. 1770’lerde dünyada birden çok merkezde ineklerdeki çiçek aşısı kullanılarak insanlara çiçek aşısı yapılmıştır. Türkiye’de 1892’de ilk çiçek aşısı üretim evi kurulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü 1980’de çiçek hastalığının dünyadan silindiğini duyurmuştur. Aşıyla tamamen dünyadan silinen ilk hastalık çiçektir. Değişik hastalıklarda hastalığın ortaya çıkışından aşı üretimine kadar geçen süreler 4 ile 68 yıl arasında değişmektedir. Kuduz aşısı 4 yılda, menenjit aşısı 69 yılda bulunabilmiştir. Aşı bulunmasında evreler ve ortalama süreler genellikle şöyledir:
Çalışma türü |
Süre (yıl) |
Laboratuvar çalışmaları |
2,4 |
Faz 1 |
2 |
Faz 2 |
1,8 |
Faz 3 |
1,4 |
Tescil öncesi çalışmalar |
1,1 |
Tescil çalışmaları |
1,3 |
Bunlar bugüne kadar üretilen aşılardaki ortalama sürelerdir. Covid19 pandemisinde pandeminin hızına ve tıptaki gelişmelere bağlı olarak bu evreler çok daha hızlı geçilmiştir ve hastalığın ortaya çıkmasından yaklaşık 1 yıl içerisinde aşılamaya başlanmıştır.
Faz 1-2 ve 3 Ne demektir?
Faz 1 çalışmada aşı, güvenliğini değerlendirmek, bağışıklık tepkisi oluşturduğunu doğrulamak ve doğru dozu belirlemek için az sayıda gönüllüye verilir. Genellikle bu aşamada aşılar genç, sağlıklı ve yetişkin gönüllülerde test edilir. Faz 2 çalışmada aşı güvenliğini ve bağışıklık tepkisi oluşturma yeteneğini daha fazla değerlendirmek için birkaç yüz gönüllüye verilir. Bu aşamadaki katılımcılar, aşının hedeflendiği kişilerle aynı özelliklere (yaş, cinsiyet gibi) sahiptir. Bu evrede bir de aşı olmayan grup çalışmaya eklenir ve buna plasebo grubu denilir, bu grup aşının etkilerinin aşıdan mı geldiğini, yoksa başka bir etki varlığı ya da tesadüfen mi olduğunun anlaşılması için kullanılır. Faz 3 evresinde ise aşı, binlerce gönüllüye ve aşıyı almayan, ancak bir plasebo alan benzer bir grup insana verilir. Normal durumda, faz 3 evresinin de bitmesiyle aşılama çalışmaları başlar. Aslında bu evreler, yeni bulunan her türlü ilaç için de geçerlidir.
Aşının toplumda uygulanabilmesi yani etkili olabilmesi için Faz 3 evresinin sonucuna göre, aşı verilen grupta, plasebo verilen gruba göre belirgin olarak farklı şekilde hastalık geçirilmesinin önlenmesi gerekir. Covid19 pandemisi sırasında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa Tıp Ajansı (EMA) herhangi bir aşının toplumda kullanılabilmesi için en az %50 oranında etkili olması gerektiğini belirtmiştir Yani 100 kişi bir aşıyla aşılandığında, 50 kişinin hastalık geçirmesini önlüyorsa, o aşı uygulanabilir.
Halen dünyada çeşitli ülkelerde acil kullanım onayı almış aşılar şöyledir:
mRNA aşıları (Pfizer/Biontec ve Moderna): mRNA (mesajcı ribonükleik asit) ana genetik malzeme olan DNA (deoksiribonükleik asit)’dan üretilen ve protein oluşturmak üzere mesaj taşıyan bir nükleik asittir. Yani mRNA, DNA ile proteinler arasındaki ulaktır. Hücrelerimiz mRNA gördüğünde kendisinin mi yabancı mı olduğunu anlamaz, o mRNA işevini görür. mRNA aşısında da, koronavirüsün spike proteini (mızrak proteini) bilgilerini taşıyan bir mRNA vücuda enjekte edilir. Bunu gören hücre mızrak proteinini üretir, ancak virüsün geri kalanı olmadığından bu protein hastalık yapıcı bir unsur değildir. Hücrelerimiz bu mızrak proteinini yabancı madde olarak görür ve savunma molekülleri de denebilecek antikorları üretmeye başlar. Aşının mekanizması bu şekildedir. Vücut daha sonra korona virüs ile karşılaştığında, koronavirüslere karşı antikor vücutta var olduğundan, hastalık oluşmadan virüs vücutan temizlenir.
Virüs vektörü aşılar (Oxford/Astra Zeneca, Sputnic V) : Bu aşılarda, aşı virüsünün genetik materyalini başka bir virüs taşımaktadır. Taşıyıcı virüs zayıflatılmış, hastalık yapmayacak bir virüstür, virüsün verildiği kişi için (aşıyı olan kişi) güvenlidir. Taşınan bu genetik materyal ile kişide vücut bağışıklık sistemi uyarılır ve antikor üretilir.
Oxford-AstraZeneca aşısı, virüsün diken proteini oluşturmak için genetik talimatını kullanır ve bu aşıda çift sarmallı DNA kullanılır. Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarında talimatlar tek sarmallı RNA’da depolanır.
İnaktif aşı (Sinopharm , Sinovac {Coronavac}) : Eski bir yöntem olan inaktif virüs tekniğinde, hastalık yapma özelliğini yitirmiş virüs vücuda enjekte edilir ve kişinin hastalığa bağışıklık kazanması hedeflenir.Bu teknik şu anda dünyada yaygın olarak kullanılan grip aşısı ve su çiçeği gibi bir çok aşının üretiminde kullanılmaktadır.
Moderna ve Biontech mRNA aşıları gibi aşılar kolaylıkla yüksek sayılarda üretilebilirken, eski teknoloji kullanılan CoronaVac’ın üretimi için tavuk yumurtası kullanılması gerekiyor.
Halen en çok kullanılan Covid19 aşılarının özellikleri:
Aşı adı |
Türü |
Gerekli doz |
Etkililik |
Saklama koşulu |
Pfizer-Biontech |
RNA |
x2 |
%95 |
-70 |
Moderna |
RNA |
x2 |
%94 |
-20 |
Oxford-Astra Zeneca |
Viral vektör |
x2 |
%70 |
Normal buzdolabı |
Sputnik V |
Viral vektör |
x2 |
%92 |
Normal buzdolabı |
Coronavac |
İnaktif aşı |
x2 |
%50-100* |
Normal buzdolabı |
*: ağır hastalık oluşmasını önlemede %100, asemptomatik hastalık oluşmasını önlemede %50.
Aşının koruyucu etkisi ne zaman başlar?
Aşının Covid19’a karşı koruyucu etkisi tek doz yapılan aşılarda ilk dozdan, iki doz yapılan aşılarda ikinci dozdan yaklaşık 15 gün sonra başlar. Bu süre vücudun savunma sistemlerinin çalışıp virüse karşı yeterli miktarda antikor üretmesi için gerekli süredir. Ayrıca, Covid19 aşıları, kişinin semptomlu hastalığı geçirme olasılığını düşürür; ancak tamamen ortadan kaldırmaz. Yani etkinliği %95 olan bir aşı, 100 kişiden 95’inde koruyucu olduğu halde 5 kişide koruyucu olmamaktadır. Aşılanmış kişiler yine de asemptomatik (semptom olmadan) olarak hastalığı geçirebilir ve başkalarına bulaştırabilirler. Bu nedenle aşılanmış kişilerin de yine maske, mesafe ve hiyjen konularına özen göstermeleri gerekir.
Aşıların mutasyonlara etkileri:
Aşıların mutasyona uğramış vürüs üzerine etkisi henüz tam bilinmemekle birlikte, aşı üreticileri şimdilik mutasyonlara da etkili olduğunu düşünmekteler. Verilen demeçlerde, gerekirse aşıya ufak bir müdahale ile mutasyonlu virüslere daha etkili hale getirilebileceği de bildirilmektedir. Ancak bu konuda henüz bilimsel veriler oluşmamıştır.
Aşı önceliği nedir?
“Covid19 hastalığı hakkında genel bilgiler” başlıklı yazımda (https://www.gulumaltaca.com/covid-19-hastaligi-hakkinda-genel-bilgiler.html ), Covid19 hastalığına hassas kişiler başlığı altında söz ettiğim gruplara aşılamada tüm dünyada öncelik verilmektedir. Bunlar sırasıyla sağlık personeli, bakımevlerinde yaşayan kişiler, yaşlılar (65 yaş üstü, en yaşlıdan başlamak üzere aşağı doğru), kritik görevlerde bulunan meslek sahipleridir (öğretmenler, çeşitli devlet çalışanları, iletişim ve taşımacılık işerinde çalışanlar vb). Ülkemizde de aynı şekilde en riskli olan gruplardan başlamak üzere aşılamaya başlanmış ve devam edilmektedir.
Aşı yan etkileri:
Genel olarak aşının yan etkileri (ya da normalde görülebilen aşı etkileri) :
Aşılardan sonra belirli bazı reaksiyonların görülmesi normaldir. Bunlar aşı yerinde kızarıklık, şişme ya da ağrıdır. Yorgunluk, halsizlik ve eklem ağrıları da aşıdan sonraki ilk 3 günde sık görülür. Bu normal olarak görülen reaksiyonlar genellikle hafiftir ve birkaç gün içinde geçer. Bu genellikle aşının çalıştığını gösterir, çünkü vücudun savunma sistemi aşı ile “yalancıktan” oluşturulan enfeksiyona karşı antikor üretmektedir. Bunların olmaması aşının çalışmadığını göstermez, kişinin fark etmeyeceği kadar hafif reaksiyon olmuş olabilir.
Ender görülen ciddi yan etkiler:
Tipik aşı reaksiyonlarından başka, ender görülen aşı reaksiyonları da allerjik şoktur (anaflaksi de denilir). Bu tür reaksiyonlar, her türlü ilaç ve aşıya karşı gelişebilir. Bunların da genellikle aşıdan sonraki ilk yarım saatte olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, aşı yapıldıktan sonraki ilk yarım saatte kişiler aşı yapılan sağlık kuruluşunda beklemektedirler. Evde aşılama yapıldığında da, sağlık ekibi bu süreyi evde bekleyerek geçirmektedir. Olası bir reaksiyon durumunda, kişinin sağlık kurumunda olması (ya da evde aşılamada yanında sağlık ekibinin bulunması) yaşam kurtarıcı olmaktadır. Bu tür allerjik reaksiyonların olma olasılığı önceden ağır allerjik tablo oluşmuş kişilerde yüksektir ve bu kişilerin aşı olmamaları önerilir. Ancak bu reaksiyon, önceden hiç bir allerjik yapısı olduğu bilinmeyen kişilerde de olabilir.
Önceden ağır allerjik tablo geçirmeyen kişilerde aşılanmanın artmış herhangi bir riski yoktur. Yararı daha fazladır.
Halen tüm dünyada ve ülkemizde geliştirilmekte olan aşılar mevcuttur. Bunların da faz 1-2-3 çalışmaları tamamlandıkça ve kullanım (acil kullanım) onayları alındıkça uygulanmaya başlanacağı ümit edilmektedir.